2023 – 2020

2023 yılı Plasmatreat'te büyümelerle dolu: Steinhagen'deki genel merkezde dördüncü bir üretim holü inşa edilecek ve şirketin üretim kapasitesini iki katına çıkaracak. Nisan ayında Meksika'da açılan alt kuruluşla küresel ağ da büyüdü.

Ayın zamanda 2022 yılı sonunda bir kilometre taşına daha ulaşarak Plasmatreat başarılı bir yılı geride bıraktı: 10000. plazma sistemi başarıyla satıldı. Yalnızca bu da değil; Genel Müdür Christian Buske'nin oğulları Magnus ve Lukas Buske'nin yönetim ekibine katılması da 2022'yi özel bir yıl yapıyor. Yönetimdeki ikinci nesil olan Magnus ve Lukas Buske ile Plasmatreat bir aile işletmesi olarak başarılı bir geleceğe hazır.

2022 yılı ortalarına doğru şirket üç yeni plazma nozülü çıkararak zengin ürün portföyünü büyüttü ve teknik gelişimini teşvik etti.
RD2005PAD, PlasmaPlus® teknolojisi ile kaplama yapmaya yönelik piyasadaki ilk döner nozül.Plasmatreat, ısıya duyarlı malzemeleri ve yüzeyleri de yüksek yoğunlukla aktive eden düşük sıcaklıklı PFW10LT nozülünü geliştirdi.

Düz bileşenleri veya yüzeyleri yüksek süreç hızlarında ve büyük bir genişlikle işlemek için portföye yeni PFW100 eklendi.

2021 ve 2020 yıllarında Diepoldsau İsviçre'de, İspanya'nın başkenti Madrid'de ve Gothenburg İsveç'te açılan alt kuruluşlarla Plasmatreat'in uluslararası ağı genişledi.

 

2019 – 2015

2019 yılında Plasmatreat, Steinhagen'deki yeni teknoloji ve araştırma merkezi olan Plasmatreat Academy'yi açtı. 1400 metrekarelik bu tesis, plazma teknolojisinin yeni uygulamaları üzerinde çalışmak için kullanılacak. Yeni teknoloji merkezinde 200 katılımcı kapasiteli etkinlik ve eğitim odaları, makine mühendisliği ve müşteri eğitimi odaları bulunuyor.

Uluslararası şirketler grubunda yalnızca Almanya'daki yeni teknoloji merkezinde değil, aynı zamanda dünyanın geri kalanında da gelişmeler yaşandı: Güney Kore'de bir alt kuruluş kuruldu ve 2017 yılında Hayward Kaliforniya'daki Silikon Vadisi'nde ABD'deki Plasmatreat teknoloji merkezi açıldı.

2015 yılında Plasmatreat 20. yıl dönümünü kutladı. Bu özel günün iz bırakması için şirket atmosfer basınçlı plazma sistemlerinde dünya pazarı lideri olarak ilan edildi ve Geleceğin Şampiyonu ödülünü aldı. Şirketin müşterileri arasında BASF, Ford, Miele ve Heidelberger Druck gibi tanınmış şirketler yer alıyor.

 

2014 – 2010

2014 yılında Plasmatreat Openair-Plasma ® ön işlem teknolojisininçevre dostu olması , ekonomik verimliliği ve sürdürülebilirliğinden dolayı ABD'de "Doğa Dostu Araştırma / Teknoloji" alanında "2014 DOĞA DOSTU TASARIM ÖDÜLÜ"nü kazandı.

2012 civarında şirket bir ada ve şehir devlet olan Singapur'u keşfetti ve Güney Doğu Asya bölgesi için burada bir şube açtı.

Otomotiv üretiminde (Ford) direkt cam takma için Openair-Plasma ® yöntemini kullanarak Plasmatreat 2011 yılında dünya pazarında bir inovasyon daha ortaya koydu ve lisanslı iş ortağı oldu. Aynı yıl, Pforzheim ve Güney Almanya otomotiv endüstrisinin yakınında bulunan Birkenfeld'deki satış ofisinin resmi açılışlı yapıldı.

2010 yılında sistem ortağı olan CeraCon ile PU plastiklerin ayırma maddesi kullanılmadan işlenmesine yönelik olarak ortak yürütülen bir proje olan PT-Release plazma kaplamanın lansmanı gerçekleşti.

 

2009 – 2005

2009 yılında şirket Şanghay Çin ve İstanbul Türkiye'de alt kuruluşlar kurarak Asya ve Avrupa'daki varlığını artırdı.

2007 yılında PlasmaPlus® 'ın ilk endüstriyel seri uygulaması sayesinde alüminyum döküm motor muhafazalarında temizleme ve korozyon önleyici kaplama için seri halinde normal basınç altında plazma kaplamalar kullanılabildi (ZF-TRW Automotive).

Openair-Plasma® teknolojisi, 2006 yılında dünyanın en büyük LNG tankerlerinin (STX France) izolasyonunu yapıştırmak için ilk kez gemi yapımında büyük ölçekte kullanıldı.

2005 ve 2006 yılları arasında başka alt kuruluşlar kuruldu: Elgin'de ABD'deki ilk alt kuruluş ve Plasmatreat GmbH'nin İspanya Barselona'daki bir şubesi.

2005 yılında cam ampullerin (ROTA) kapatılması ve dezenfekte edilmesine yönelik bir yöntem geliştirilmesiyle plazma teknolojisi tıbbi teknoloji alanına girdi.

 

 

2004 – 2000

2004 yılında yapıştırma öncesi alüminyuma korozyon önleyici kaplama uygulaması için merkezi Wolfsburg'da bulunan VW AG ve merkezi Zürih'te bulunan Sika AG ile ortak patentler tescillendi, İtalya Venedik'teki alt kuruluş kuruldu.

Ondan önceki yıl Plasmatreat, Openair-Plasma ® nozüllerinin performansını artıran ve sürekli performans izlemesi olanağı sağlayan, tamamen dijitalleştirilmişjeneratör teknolojisini çıkardı. Frigorifik araç gövdelerinde (Schmitz Cargobull) yapısal yapıştırma için atmosfer basınçlı plazmanın ilk kez büyük ölçekte uygulanması da bu yılı özel kıldı.

2000 yılı civarında Plasmatreat döner plazma nozülünün keşfiyle en büyük kilometre taşlarından birine ulaştı. İlk RD1004 döner plazma nozülü soğuk plazma oluşturmak için kullanılır. Bu plazma nozülü özellikle ısıya duyarlı ve karmaşık geometriye sahip yüzeyler ve malzemeler için uygundur. Patentli dönme ilkesi, plazma etkisini işlenecek malzemeler üzerine homojen olarak dağıtır.

Bu süre içinde ör. İngiltere'de, Japonya'da, Fransa'da ve Kanada'da rakipler satın alınarak veya kendi şubelerimiz kurularak dünya çapında bir alt kuruluş ağı adım adım kuruldu.

 

1999 - 1995

Şirket 1996'dan 1999'a kadar istikrarlı bir şekilde büyüdü, devrim niteliğindeki Openair-Plasma® teknolojisini geliştirdi ve ör. EPDM profillerin veya farların üretimi için otomotiv endüstrisindeki ilk müşterilerini kazandı. Plasmatreat, bu sürede aynı zamanda PlasmaPlus® plazma kaplama teknolojisini de geliştirdi.

Plasmatreat'in ilk müşterisinin farları yapıştırmak için kullanılan yapıştırıcının güvenilir bir şekilde tutması için araç farlarının yapıştırıcı oluğunu hat içindeki hızlı bir süreçte ön işlemden geçirmek istemesi, Christian Buske'nin 1995 yılında patent başvurusu yaptığı fikri doğurdu: Plazma artık sıradan "açık havadan" alınan basınçlı hava kullanılarak özel bir nozülden geçirilip noktasal hassasiyetle substrata uygulanıyordu. Bu yeni yöntem yalnızca tamamen yeni malzeme kombinasyonlarını mümkün kılmakla kalmadı, aynı zamanda çevreye zararlı çözücü bazlı ıslak kimyaya ve düşük basınç odalarına duyulan ihtiyacı da ortadan kaldırdı. Su bazlı boya ve yapıştırıcı sistemleri artık kullanılabiliyordu. Bunun yanı sıra plazma ile hassas temizleme, maliyetli yıkama süreçlerinin ve bunların ardından gereken enerji yoğun kurutma sürecinin yerini alır. Openair-Plasma® yönteminin kendisi sadece sıradan basınçlı havaya ve elektriğe ihtiyaç duyar.